Sevgili okurlarım; bu hafta sizlere yalan ile başımıza gelen olayları yazmaya çalışacağım. Yalan adeta ağzımızın içine yuva yapmış, bir doğrunun yanına üç yalan söylemeyi kendimize adet etmiş durumdayız. Hayatın her alanında yalan, adete şov yapıyor yalandan başka bir şey düşünemez olduk hatta kendi söylediğimiz yalanlara kendimiz inanır olduk. Hele ticaret ortamında doğruya yer bırakmayan yalan, kalbimizi, beynimizi ve vicdanımızı etkisi altına almıştır. Sizlere başıma gelen bazı olayları anlatayım. Evimizin ön cephesine, saçaklara oluk yaptırayım dedim ve aradım bizim önceki olukları yapan ustayı. Abi yarın gelip bir bakayım dedi, tamam deyip telefonu kapattık. Ertesi gün oldu yok, üç gün geçti yok, beş gün geçti yok, bu arada telefon açıyorum telefonlarım açılmıyor velhasıl bugüne kadar halen gelen giden yok. Başka bir olay bir elektrik işim vardı arkadaşım olan birini gece aradım abi sabah on bir gibi sendeyim dedi. O da akşam sekiz buçukta geldi hele hele evi yaptırırken söylenen yalanlar Türkiye’yi iki tur atar. Ev için boya işim vardı aradım tanıdık birini abi yarın gelip bir bakayım fiyat vereyim yaparız dedi aradan üç ay geçmesine rağmen halen ortada yok ve telefonlarımı da açmıyor. Bir esnaf arkadaşa başka bir işim düştü derdimi anlattım, yaparız abi dedi. Ben bu defa işimi garantiye alayım parasını peşin ödeyeyim dedim ama maalesef yine aynı hüsran bu defa paramdan da oldum. Aradan beş ay geçti halen ne gelen var ne de işimi halleden. Artık kendimden şüpheleniyorum, acaba birilerine iş yaptırdım da parasını mı vermedim? diye kara kara düşünür oldum ama yok hatırlamıyorum. Bunca insan sanki birlik olmuş, beni ayakta uyutuyorlar. Kime güveneceğimi şaşırmış durumdayım.
Kitabımın çıkma aşamasında destek olmak için verilen sözleri kale almıyorum artık. Binlerce kişiden destek için verilen sözler vardı fakat anca iki elin parmaklarını geçmeyen sayıda dostlarım sözlerinde durdu, geri kalan hepsi yalan oldu. Benim için destek yoluna düşenler, kitap piyasaya çıkınca hepsi adeta ortadan yok oldular, canları sağ olsun. Ben kimseye kırgın da değilim, küskün de değilim. Herkes kendine yakışanı yapar dedim ve konuyu kapattım. Bu saatten sonra ne kimseden bir destek isterim ne de bir yardım talebim olur. Yapayalnız geldiğim bu dünyadan yapayalnız göçer giderim.
Siyasetçisinden vatandaşına, esnafından, müşterisine, çalışanından, patronuna, doktorundan, hastasına, eşlerin birbirine, çocuklardan, ailelerine işin özü hayatın her alanına bir virüsten daha tehlikeli olan bu yalan illeti tüm ruhumuza işlemiş, yalansız bir iş yapamaz olmuşuz. Ne demiş Hakkı Bulut; yalanla kuramam aşkın temelini Allahtan korkarım aldatamam seni. Senin sözün şarkılarda kaldı Hakkı hocam maalesef bu böyle. Sözlerimi Peygamber efendimiz Muhammed Mustafa (S.A.V) hazretlerinin şu hadisi ile bitirmek istiyorum şaka da olsa kimseye yalan söylemeyin.
Yalansız dolansız başka bir konuda buluşmak dileği ile sizleri Allah’ıma emanet ediyor sağlık ve huzurun bol olduğu günler diliyorum hoşça kalın.
YÜREĞİMİZ BİZİM AZRAİLİMİZ
Hepimiz alimiz hepimiz zalimiz
İnsanlığa adım atacak yok halimiz
Her köşe başında ölüm bekler
Yüreğimiz olacak bizim Azrailimiz
Merhameti kalplere hak getire
Küçükler büyüklere güç yetire
Böyle giderse boyunlar gelecek satıra
Yüreğimiz olacak bizim Azrailimiz
Kıyamet alâmeti yaşananlar
Yemeğin tuzuyla boşananlar
Hanelerde sokaklarda yangınlar
Yüreğimiz olacak bizim Azrailimiz
Dilimizde iman gözümüz belden aşağı
Hepimiz olmuşuz şeytanın uşağı
Kalbine hakim ol çözme beldeki kuşağı
Yüreğimiz olacak bizim Azrailimiz
Her halt olduk insan olamadık
Bal damlayan dil bulamadık
Günahları ardı ardına sıraladık
Yüreğimiz olacak bizim Azrailimiz
Ademden beri özendik Kabil’e
Bir gün olsun bakmadık Habil’e
Yürek bozuksa dilden dökülen nafile
Yüreğimiz olacak bizim Azrailimiz
Ahir dünyada acep ne olur halimiz
Günahlara bulandık gitti elden dinimiz
Ezelden ebede Hepimiz şeytana esiriz
Yüreğimiz olacak bizim Azrailimiz
3784 kez okundu.