İçerisinde binbir hikmet ve fazileti barındıran onbir ayın sultanı Ramazan ayını buruk duygularla uğurluyoruz. Önümüzdeki Cuma günü Ramazan Bayramını tüm Müslümanlarla kutlayacağız inşallah. Gelin Ramazan ayını uğurlarken neleri kazandığımızın öncelikle bir muhasebesini yapalım:
Bol dua, ibadetler ve sabır ile nefsimizi manevi kirlerden arındırıp adeta gönlümüze baharı getirttik. Gizlice oruca aykırı fiiller yapsak bizi kimsenin görmeyeceği ve zorlama olmadığı halde sırf Allah Teâlâ’nın rızasını umarak tuttuğumuz oruçlar ile günahlarımızdan arınıp, gönlümüzü huzura, bedenimizi sıhhate kavuşturduk. Açlığı tadarak ihtiyaç sahiplerinin durumlarını hatırlayıp empati duygumuzu geliştirdik. Geceden tok yatsak dahi sırf Peygamberimiz (s.a.v.)’in “Sahura kalkın. Çünkü sahurda bereket vardır.” hadisinde ifade ettiği bereket yani bolluk, genişlik, hayır ve saadet müjdesine erebilmek için tatlı uykularımızdan feragat ettik. İftar anlarında Peygamberimiz (s.a.v)’in “Şüphesiz her iftar vaktinde Allah tarafından (cehennem ateşinden) azat edilenler vardır…” hadisi müjdesince ellerimizi semaya kaldırıp Rabbimizden eman diledik. Müslüman kardeşlerimizi iftara davet ederek “Bir oruçluya iftar veren, o kişinin sevabı kadar sevap elde eder. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez” hadisi manasınca topluca Rabbimizin ilahi rızasına yaklaştık. Kur’an-ı Kerim-i hatmederek kadim kelamın eşsiz huzurunda manevi alemlere daldık. Teravih namazlarında aynı safta durup kardeşlik duygularımızı güçlendirerek namazlarımıza farklı boyutlar kazandırdık. Fıtır sadakalarımız ile ihtiyaç sahibi kimselerin dertlerine bir nebze olsun derman olmaya çalıştık. Ramazan’ın son günlerinde itikafa girerek Peygamberimizin sünnetini yaşatıp, Rabbimize kul olmanın feyzine vardık. Peygamberimiz (s.a.v.) Ramazan’ın son on gününde saklı olan bin aydan, yani bir ömürden daha hayırlı olan Kadir gecesini hep birlikte ihya ettik. Kısacası az bir zamanda amel defterlerimize tertemiz sayfalar açtık biiznillah.
Son olarak sayılamayacak kadar bereket ve müjdelerle dolu Ramazan ayını layıkıyla geçiren Müslümanlara Allah Teâlâ’dan bir büyük müjde daha var. Ramazan Bayramı…
Bu bayram, Orucu fırsat bilerek maddi manevi ibadetleriyle kulluğun zirvesine ulaşan Müslümanlara Allah Teâlâ’nın sanki “Kulum sen benim rızamı gözeterek, imanının gereği olarak ve karşılığını sadece benden bekleyerek oruç tuttun. İnsan-ı kâmil olma yolunda büyük gayretler sarfettin. Bende seni affettim.” nidalarının yaşamımızı güzelleştirdiği günlerdir. Bizleri böyle bir manevi iklimden faydalandıran cenabıhakka sonsuz hamd-ü senalar olsun. Allah Teâlâ sonraki Ramazanlara da hayır içerisinde ulaşabilmeyi “Sana ölüm gelinceye kadar rabbine ibadet et” ayeti gereğince son nefesimize kadar O’nun emirlerine uygun yaşamayı nasip etsin. Bu vesile ile sevinç, mutluluk ve huzur günü olan bayram gününün hem kendimize hem memleketimize, hemde bütün islam alemine hayırlar getirmesini niyaz eder, Ramazan Bayramınızı şimdiden tebrik ederim. Yüce Mevla sevdiklerimizle beraber mutlu ve huzurlu nice bayramlar geçirmemizi nasip etsin.
