Yıl içerisinde 365 gün varken Dünya Affetme Günü neden 11 Ocak olarak belirlendi? sorusunun cevabını Hz. Muhammed s. a. v. ‘in 11 Ocak 630 tarihinde Mekke’nin fethinde insanlığa duyurduğu bildiride bulabiliriz. Öyleyse o kutlu Zat’ın hikayesine kulak verelim. Hz. Muhammed s. a. v. ‘in gideceği yollara dikenler atılıp yollarının kapatıldığı, başına işkembe pisliği döküldüğü, taşlanarak sokaklarından dışlandığı ve çok sevdiği Mekke’den çıkarılırken yaşlı gözlerle Mekke’ye dönerek, “Ey şehir, senden çıkarılmasaydım, vallahi seni asla terk etmezdim.” dediği ata toprağı olan Mekke’ye bunca sıkıntıya rağmen bu sefer “savaşmaya” değil “fethetmeye” gitti. Çünkü fetih; açmak manasıyla gönül kapısını açmaktır. Bu bağlamda Hz. Muhammed s. a. v. gönlünü Mekke halkına açıp uzun bir hitapta bulunarak şöyle seslendi; ”Ey Mekkeliler! Ben de kardeşim Yûsuf’un kardeşlerine dediği gibi: …Size bugün hiçbir başa kakma ve ayıplama yok! Allâh sizi affetsin! Şüphesiz O, merhametlilerin en merhametlisidir.» diyorum. Haydi gidiniz, artık serbestsiniz!” buyurdu. Bir diğer hitâbında da:
“–Bugün merhamet günüdür. Bugün Allâh’ın, Kureyşlileri İslâmiyet’le güçlendireceği, üstünleştireceği bir gündür.” (Tabakât 2-142, Taberî 3- 120.) buyurdu. Geçtiğimiz haftadaki yazımızda da belirttiğimiz üzere aynı hitabı Hz. Yusuf’ta kardeşlerinin onu dışlayıp üzmelerine rağmen bir ömür geçirdikten sonra “Bugün size ayıplanma yok, bağışlanma vardır” (Yusuf, 92) hitabını kullandı. Gelin görün ki ne insanoğlunun zulmü değişti ne de erdemli insanların bağışlama büyüklüğü tarih sayfasında kaldı. Aynı duyguyla yüzyıllar sonra komşusu hatta birçoğu akrabaları olan Hz. Muhammed s. a. v. Mekke halkına aynı nidayla seslendi. O zaman bizler 1400 sene sonra aynı nidayla aynı duyguyla eşimize, dostumuza, akrabalarımıza ve hülasa çevremize seslenelim mi? Bu durumu başarmanın çok zor olduğunu söylediğinizi duyar gibiyim. Evet, çok zor ama bu durum aslında bizim lehimizedir. Şöyle ki; Peygamberimiz s. a. v. buyururlar ki; “Allah, affeden bir kulunun ancak şerefini artırır.” (Müslim, “Birr,” 69.) Kıymetli Dostlar, affetmesek içimizdeki nefret, kin duygusu büyüyecektir. Böylesi kötü bir duyguyu büyütmek ise aradaki düşmanlığı arttırarak tehlike olacak seviyeye getirir. Fakat affedersek bu nefret sevgiye, merhamete hasılı güzel bir kardeşlik ilişkisine dönüşecektir. Bunun yanında da af duygumuzla ruhumuza düşen ego, kibir duygusunu yıkarak mütevaziliğimizi ortaya çıkacaktır. Aslında en önemlisi affettiğimiz kişiyi kazanmak için bir fırsata çevireceğiz. Ne buyurmuştu bize güzelliği öğreten Rabbimiz kılavuz kitabımız olan Kur’an-ı Kerim’de; “Kim de bir can kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur.” (Maide Suresi, 32) O zaman Haydi Dostlar; 11 Ocak gününü Dünya Affetme Günü olarak fırsata çevirerek o kadar zulme muhatap olan Peygamberimiz nasıl affettiyse biz de belki Peygamberimiz kadar zulme uğramadığımız kırgınlıkları kapatıp affedelim. Bir insan kurtaralım ki bütün insanlığı kurtarmış kadar yüce bir iş yapalım. O zaman Haydi 11 Ocak günü bu güzel işe adım atalım.
2605 kez okundu.
