Veli VERGİLİ

YIĞILCA BİRİLERİNİN ARKA BAHÇESİ Mİ? – Veli VERGİLİ

service

         Değerli Okuyucular, Sevgili Dostlar, arka bahçesi değimini; evlerimizin arka cephesinde yer alan genellikle ekip biçilen ev sahiplerinin türlü amaçlarla kullandığı yer olarak biliriz. Yazımın başlığına göre ise Yığılca’yı büyük bir ev veya alan olarak düşünüp arka bahçesinde yer aldığını düşündüğüm, kaynaklarını, imkanlarını kimlerin ve nasıl kullandığını, tükettiğini anlatmaya çalıştım. Daha önce yazdığım  ” Yığılca’nın Kaymağını Yiyenler”i başka bir açıdan ele almak istedim.

                 Doğal kaynakları yönünden oldukça zengin bir konuma sahip olan ilçemizin bu imkânları maalesef önce devlet tarafından, sonra birileri tarafından yıllarca arka bahçe olarak kullanılmıştır. Derelerimizin birleştiği Düzce yolu üzerine Hasanlar Barajı yapılmış, yıllarca Düzce’yi sulamış, günümüzde ise içme suyu olarak İstanbul’un arka bahçesi olmaya başlamıştır. Hep merak etmişimdir acaba ilçemize, bu akar suların bir katkısı olmuş mudur? Ormanlarımızda yıllardır devletin  arka bahçesi olarak kullanılmış, yıllar önce kurulan orman  kooperatifleri amacı dışında yönetildiği için birilerinin arka bahçesi olmuştur. Devlet tarafından izin verilen taş ve mermer ocakları yollarımızı, doğamızı bozmakta, çevremizi kirletmektedir. Yığılca şirketlerin arka bahçesi durumuna gelmiş, burada çalışan taşımacılık yapan kamyoncular ilçemizin yollarını ve caddelerini işgal etmeye başlamış adeta arka bahçesi haline getirmiştir. Köylülerimizden türlü entrikalarla alınan araziler üzerine yapılan çimento fabrikası da sadece işgücü imkanı sağlamakta, ilçemize herhangi bir katkısı olmamaktadır. Çimento fabrikasının hammaddesi için Gökçeağaç köyünün altı oyulmaya başlanmıştır. Yaptığı kirlilikle çevresinde yaşayanlara zehir saçmakta, bu duruma devlet görevlileri seyirci kalmakta, çevresinde yaşayan insanlarımız ise bu duruma isyan etmektedir.

                İlçe merkezinde ise durum çok daha vahimdir. Geçen kış üstü yıkılan pazaryerinin akıbeti meçhul bir hale gelmiş, pazarcı esnafı bu duruma isyan etmektedir. Esnaflar ve ev sahipleri caddeleri, kaldırımları parsellemiş adeta arka bahçesi olarak kullanmaktadır. Geçen hafta aracımla Atatürk Mahallesi’ndeki BİM’in yakınına park edip alış veriş yapmak istedim ev sahibi yukarıdan bağırıyor ”Oraya park edemezsin! ” Ara caddeler bile insanların arka bahçesi olmuş. Düzce’den gelirken Güney altı mevkisinde neredeyse karanlıkta ışıkları yanmayan bir pat pata çarpıyorum. Adam ne cesaretle karanlık yolda seyrediyor. Kısa farlarla gelirken hanım olmasa arkadan toslamıştım. Hanım bana sen de uzun farları yaksaydın diyor. Sanki kara yolunda ışıksız giden pat patın suçu yok. Burada ilçe trafik, jandarma ve zabıta görevlilerini göreve davet ediyorum. Hiç değilse arada bir kontrol edin.Acilen ilçe trafik komisyonu  bu duruma çözüm bulmalı özellikle şehir merkezindeki park sorununu çözmelidir. İlçenin pazarı olan salı günleri yol güzergahına park edilmesi kısıtlanmalıdır. Dükkan sahipleri de salı günleri kaldırımları arka bahçesi gibi kullanmamalı, kendi ürünlerini satan insanlarımıza da belediyemiz kapalı bir mekan tahsis etmelidir.

                Evet Dostlar, birileri artık ilçemizi arka bahçesi gibi görmekten vazgeçmelidir. En başta orman teşkilatı bölge insanına gereken yardımı yapmalı hiç değilse. İstanbul belediyesi, taş ve mermer ocakları ile çimento fabrikası hep bana, hep banayı bırakıp ilçemize olan borcunu ödemelidir. Hiç değilse Yığılcaspor’a destek olun. Fındık zamanı ilçemize gelip burayı arka bahçesiymiş gibi görenlere de bir çift sözüm var. Burada yaşayan insanlar yol, su, elektrik vb. konularda burasını işler halde tutuyorsa ekonomik olarak onlara destek olmalısınız. Yazın yurt dışından,yurt içinden gelip burayı bıraktığınız gibi buluyorsanız bu ilçeye borcunuz var demektir. Hiç değilse yatırımların birazını buraya yapın. Şu anda kiralık ev bulunmuyor. Yığılca’yı arka bahçesi gören siyasetçiler var. Seçimden seçime gelip oy istemekle siyaset yapılmaz. Siyaset hizmet yapmakla olur. İlimizde ve ilçemizde görev yapan devlet görevlileri sizler de bulunduğunuz makamları güvenerek bizi arka bahçeniz görmeyin. Bundan sonra bu köşede hizmette yapılan yanlışları dile getireceğim. M. Akif ERSOY’un tabiri ile “Sahipsiz  yerin batması haktır.” İlçemizi daha güzel hale getirmek için hepimize görev düşüyor. Herkes duyarlı davranıp ilçemizi kimsenin arka bahçesi yaptırmayalım. Haftaya görüşmek üzere şimdilik sağlıkla, dostça kalın; hoşça kalın

3077 kez okundu.

YIĞILCA BİRİLERİNİN ARKA BAHÇESİ Mİ? – Veli VERGİLİ

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Yığılcanın Sesi Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!