Değerli Okuyucular, Sevgili Dostlar, Geçen hafta milli bayramlarımızdan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının 102. yılını çocuklarımızla coşku ile kutladık. Yarın akşam Kadir Gecesi’ni idrak edeceğiz.1 Mayıs Pazar günü Emek ve Dayanışma Günü yani İşçi Bayramı. 2 Mayıs Pazartesi günü ise dini bayramlarımızdan olan Ramazan Bayramı başlayacak. Otuz gün boyunca oruç tutanlar bunun mükâfatını alacaklar. Bir lokma ekmek için ana yurdundan uzakta yaşamak zorunda kalan, memleket özlemi ile yanıp tutuşan gurbetçilerimizde cuma günü ata yurtlarına bayrama gelme telaşı başlayacak. Bu haftaki yazımı bu kardeşlerime ayırıp onların hislerine tercüman olmak istedim.
Değerli Dostlar, kişi nereye giderse gitsin içinde bir tutam memleket taşır. Yüreğinin en gizli köşelerinde memleketinden bir parça yer alır. Aynı zamanda kimileri için memleket sevdası öyle büyük bir aşk ateşi ile yanar ki gerektiğinde değil elini taşın altına koymak, canını hiçe saymak bile vız gelir. Evinden, yurdundan çıkıp başka yerlerde rızkını kazanıp geçinmeye çalışan bu insanlara gurbetçi denir. Bu gurbetçilerimiz yaşadığı yerlerdeki konforlu yaşamlarına aldırmayıp kırsal kesimde, köylerinde köhne evlerine ulaşmaya can atarlar. ‘Bülbülü altın kafese koymuşlar ah vatanım demiş.” Gurbetçilerimizin her dini bayramda Yığılca’ya gelişleri ve bayram günlerindeki sevinçlerini hayal eder gibiyim. Bayrama gelebilmek için ne zahmetlere katlandıklarını, tahmin ediyorum. Bayram geliş gidişleri onlara çile olsa da aldırmayıp bir ay maaşlarını bu uğurda harcayıp üç beş ay bunun sıkıntısını çekecekler. Özel aracı olanlar artan mazot, benzin fiyatlarını umursamayıp çileli trafik şartlarına rağmen kelle koltukta memleketin yolunu tutacaklar. Özel aracı olmayanlar ise uçak, tren, otobüslerle memleket yollarına revan olacaklar. Bu gurbetçiler; ne yol şartlarını, ne ekonomik sıkıntıları hiçbir şeyi umursamadan sılaya dönüp mezarlık ziyaretlerini yapacaklar ana babalarına, akrabalarına, dostlarına ve arkadaşlarına kavuşmanın sevincini yaşayacaklar. Hele bayram sabahı kılınan bayram namazından sonraki bayramlaşmayı ne kadar özledik değil mi? İnşallah bu yıl bu bayramlaşmaları coşku ile yapacağız. Yalnız yine de malum hastalığı unutmayalım. Mümkünse bayramlaşma anında maskelerimizi takalım. Unutmayalım önceki bayramlarda aramızda olup bu bayram gözlerimizin aradığı bazı yaşlılarımız korana yüzünden kaybettik.
Bazı gurbetçilerimiz ise bazı nedenlerle bu bayram aramızda olamayacaklar. Canları sağ olsun. İnşallah Kurban Bayramı’nda görüşürüz. Gurbetlik ne uçsuz bucaksız mavi denizde olmak ne de bir çöl ortasında tek başına olmaktır. Gurbetlik sevdiklerinden uzak ve yalnız kalmaktır. Onlar bir türkü tutturup yoruldum artık gurbet ellerde memleket özlemi yüreğimde. Bir kuş olsam uçsam buradan çok uzaklara memleketime gitsem, sarılsam sevdiklerime, dindirsem özlemimi, dolaşsam köyümü kentimi, diyerek Gurbet elde garip kaldım ağlarım. Ateş aldım yüreğimi dağlarım. Garip kaldım yüreğime dert oldu. Ellerin vatanı bana yurt oldu, deyip Özledim köyümü gidemiyorum! Hasret benim yollarımı bağladı! Kim öldü kim kaldı bilemiyorum! Gurbet benim yollarımı bağladı türküsü ile özlemlerini gidermeye çalışacaklar. İnsanın belli bir yaşa geldikten sonra doğduğu evine, köyüne, memleketine gitmesi çok farklı bir duygu. O evde uyumak ise tarif edilemez. Memlekete gelenler ise geriye dönerken yine bir burukluk duyacaklar. Geçiverdi sayılı günler/ Yarın çekip gideceğim / Bir gözüm gördü seni / Bir gözüm görmedi daha / Yaklaştıkça uzayan yollar dökülsün peşimden sular. Özleminin bile tadı var Senden ayrılmak sensiz uzaklarda yaşamak ne kadar da zor imiş. Memleketim, memleketim…diyecekler. Evet, gurbetçi dostlar her ne kadar gurbette olsanız da artık sosyal medya ve akıllı telefonlar sayesinde gurbeti fazla hissetmiyoruz. Bayrama sılaya gelenlerin doya doya bayramı yaşamalarını, bayram sonunda sağlıkla doydukları yerlere ulaşmalarını, yaşadıkları bayram çilesinin tatlı bir anı olmasını dilerim. Kurban bayramında görüşmek üzere trafik kurallarına uyarak gidiniz. Şimdilik Sağlıkla, dostça kalın, hoşça kalın.
3811 kez okundu.
