Değerli Okuyucular, Sevgili Dostlar, dört gün önce üç ayların sonuncusu ve en hayırlısı Ramazan’a merhaba dedik. Recep, Şaban ve Ramazan dinimize göre en kutsal aylarımız. Recep ayındaki önemli gün ve gecelerden olan Regaip Gecesi ve Miraç Gecesi’ni, Şaban ayındaki Berat Gecesi’ni idrak ettik. Nihayet Ramazan ayına girdik bu aydaki Kadir Gecesi’ni de en güzel şekilde kutlayıp Ramazan ayını bitirerek, akabindeki Ramazan Bayramı’nı kutlayacağız. Ayrıca toplum dayanışmasının en güzel örneği olan yardımlaşmayı zekât ve sadakalarımızla yerine getirip bu mübarek ayın feyzinden istifade etmeye çalışacağız. Allah’ım tüm okuyucularıma ve dostlarıma sağlıklı ve en güzel şekilde oruçlarını tutup ibadetlerini yapıp akabinde bayrama kavuşmayı nasip eylesin diyerek “Ramazan Ahlakı” adını verdiğim bu haftaki yazıma başlıyorum.
Ahlak, bir toplumda yaşayan bireylerin uymak zorunda oldukları kurallar bütünü olarak tanımlanabilir. İnsan toplumsal bir varlıktır. Hayatını tek başına idame etmesi mümkün olmadığı için diğer insanlarla beraber yaşar. Başka insanlarla bir arada yaşamak ise bazı toplumsal kurallara uymayı gerektirir.
Ahlakı sadece yazılı kurallar oluşturmaz. Bir toplumun dini inancı, örf, adet ve gelenekleri de ahlaki davranışların ortaya çıkmasında fazlası ile etkilidir. Güzel ahlak, bir insanda bulunabilecek en güzel erdemdir. Ahlaklı insan çevresi tarafından hem sevilir hem de saygı görür. Güzel bir ahlaka sahip olmayan, bir diğer deyişle ahlaksız insanın ise toplum içinde yer edinmesi mümkün değildir. Ramazan ayı insan ahlakının en çok belirgin olduğu sınandığı bir aydır. Tanımını yaptığım ahlak anlayışı bu ay içinde zirveye çıkar. Fakat son zamanlardaki fiyat artışları, yapılan yerli yersiz zamlar, gerçekten millet olarak hakkımızda soru işaretleri oluşturmaya başladı. Biz böyle değildik neden böyle olduk. Komşusu aç iken tok gezen bizden değildir anlayışımız vardı. Bugün ben siftah yaptım biraz da komşudan alışveriş yap, diyen büyüklerimiz neredeler? Geçen hafta salı günü Yığılca pazarında arkadaşlarla şöyle bir gezelim dedik. Arkadaşım iki gün önce altı liradan patates aldığı esnafın önündeki etiketin on lira olduğunu görünce neden böyle olduğunu sorduğunda: Hocam bu hafta Ramazan haftası olduğunu unutuyorsun demesi oldukça garibime gitti. Güya ramazan ayı sözde en hayırlı ay ancak ahlak yoksunu insanların ise böyle bir ayı fırsata çevirmeye çalışması gerçekten ne kadar ayıp. Böyle haksız kazanç elde edeceksin sonrada şatafatlı iftar sofraları ile göz boyayıp gösteriş yapacaksın. Ramazan ayı bazen yakınlarımızın farkına varmadığımız gösterişe dönmeye başladı.
Nasreddin Hoca, ramazan ayı boyunca vaazlar etmek, namazları, teravihleri kıldırmak üzere evine uzak bir köyde işe başlamış. Hoca’ya köyde bir oda tahsis etmişler. Görevi kısa süreli olduğundan Hoca ailesini getirmemiş, odasında tek başına kalıyormuş. Köyde vaaz ederken bir ara Hz. İsa’nın göğe çekildiğinden söz etmiş. Camiden çıkınca yaşlı bir kadın yanına yaklaşıp Hoca Efendi, Hz. İsa göğe çekildi dedin ama orada ne yer içer onu söylemedin deyince: Bre kadın, günlerdir bu köyün misafiriyim. Bir gün olsun misafirimiz ne yer ne içer demediniz de gökte misafir edilen peygamberin ne yiyip ne içtiğini soruyorsun, demiş.
Maalesef günümüzde bazılarımız fakir, fukaraya gurabaya yaptığı yardımları gösterişli yemek sofralarını sosyal medyada paylaşıyor ilan verir gibi gazetelere haber yapıyor. Oysa dinimiz ne diyor? Sağ elin verdiğini sol el bilmemeli. ”Hacı hacı olmaz gitmekle Mekke`ye, dede dede olmaz gitmekle tekkeye, zengin hayır kazanmaz gösterişle.” “Her binanın bir temeli vardır. İslam’ın temeli de güzel ahlaktır.” “Kötü ahlak, öyle bir fenalıktır ki, onunla yapılan birçok iyilikler fayda vermez. Güzel ahlak, öyle bir iyiliktir ki, onunla yapılan günahlar bile affa uğrar.” Ne mutlu sadece Allah rızası için gösterişten uzak ibadet ve yardım edenlere. Allah’ım bu ramazan ayında yaptığımız yardımları kabul etsin. Ramazan ahlakını en güzel yaşamanız dileklerimle : hoşça kalın, dostça kalın.
3404 kez okundu.
