Veli VERGİLİ

HAYATI DOLU DOLU YAŞAMAK – Veli VERGİLİ

service

        Değerli Okuyucular, Sevgili Dostlar, hayat bizlere sunulmuş bir armağandır. Yeryüzünde canlıların doğumlarından  ömürlerinin sonuna kadar geçen zamanı ifade eder. Doğumla başlar, bir kefenle sona erer. Bizim Yunus’un dediği gibi : “Ana rahminden çıktık pazara, bir kefen aldık, döndük mezara.” Hepimiz bu hayata geldik, yaşıyoruz ve bir zaman sonra bilemediğimiz bir zamanda bu hayata veda edeceğiz. Herkes uzun yaşamak ister ancak ne kadar uzun yaşarsak yaşayalım bu hayatın sonu mutlaka bir gün gelecektir. Hayat gerçekten çok kısa ve zaman su gibi akıp geçiyor. Geçen hafta Kurban Bayramı’nı kutladık. Sevdiklerimizle bir araya geldik. Bazıları tatil beldelerinde gönüllerince eğlendiler. Önemli olan bu kadar kısa olan bir hayatı dolu dolu yaşamak unutulmayacak anılara sahip olmaktır. Bize verilen ömrü güzel ve başarılı işlerle geçirirsek ömrümüzün sonu geldiğinde bu dünyadan mutlu ve huzurlu şekilde ayrılırız.  Gerçek olan uzun yaşamak değil,  güzel yaşamaktır.  Bu hayatın nasıl geçtiği çok önemlidir. Hayatımızı güzel ve mutlu bir hale getirmek ise tamamen bizim elimizdedir. Biz mücadele eder, zevk aldığımız ve başarıya ulaştığımız işleri yaparsak hayatımızı da dolu dolu yaşamış oluruz. Bu nedenle yaşamımızda her zaman bardağın dolu tarafından bakmalı ve Allah’ımızın bize bahşettiği bu  dünyayı kendimize verilmiş bir armağan olarak görüp hakkını vererek yaşamalıyız. 

      İnsanın yaşayış amacı ona kendi istek ve şartlarına göre uyum sağlaması ve onu kolaylaştırması olmalıdır. Gereksiz şartlar ve katı kurallar geliştirmek insanın kendi yaşamını zorlaştırır ve onu çekilmez hale getirir. Onun için kendi bulunduğumuz durumu kabul edip zaman ve  şartlara göre hayatımızı düzenleyip yaşamalı, hayattan zevk alarak  yaşamaya çalışmalıyız. Başkalarının hayatını kıskanmak onlara  özenti duyarak yaşamaya çalışmak bazen hayatımızı zindan edebilir. Mümkünse mevcut halimize şükredip önce sağlık diyerek hayatımızı mutlu olarak yaşamaya bakalım. Hikayedeki kıssadan hisse alalım. Zamanın birinde oldukça zengin olan bir kral yaşarmış. Fakat bu kral çok mutsuzmuş. Çok uğraşsa da ne var ki asla mutlu olamıyormuş. Ülkede bulunan bilge bir kişiyi huzura çağırmış ve nasıl mutlu olabileceğini sormuş. Bilge şöyle cevap vermiş: “Saygıdeğer kralım eğer mutsuzluktan tamamen kurtulmayı istiyorsanız mutlu bir adam bulmanız gerek. O adamın gömleğini giydiğiniz zaman mutlu olursunuz. ” Bunu duyan kral hemen adamlarına emir vermiş ve ülkede mutlu bir adam bulmalarını istemiş. Adamları aramış, taramış fakat mutlu bir adam bulamamış. Hepsinin kendince dertleri ve mutsuzlukları varmış. Adamlar mutlu bir adam bulamadan saraya dönerlerken oldukça eski bir kulübeden şöyle dua edildiğini işitmişler: ” Allah’ım şükürler olsun bugünde karnım doydu, sağlığımda pek yerinde, şimdiye kadar hep rızkımı verdin bu dünya da benden mutlusu yok.”  Bunu duyan kralın adamları mutlu birini buldukları için oldukça sevinmişler. Hemen adamın gömleğini almalıyız ve krala götürmeliyiz, diye düşünmüşler. Ancak kulübeye girdikleri zaman adamın üzerinde bir gömlek bile olmadığının farkına varmışlar. Bir gömleği bile olmadığı halde adam mutlu oluyor. Durumu krala anlatmışlar. Umarım kral kıssadan hisse almıştır. İşte böyle.  Hayat devam ederken insanlar her zaman mutluluğu ararlar. Sahip olduklarıyla yetinmeyip her zaman daha fazlasını isteyen kişiler ise asla mutlu olamazlar. Mutluluğu kendi içinde arayan kişiler her zaman mutlu olurlar.. 

                Hayat insana her dakikasında bir oyun oynarken, bizler hayatla ve bu oyunlarla başa çıkabileceğimiz yönleri görmezden geliyoruz. Bazıları ailelerini hiçe sayar, boşuna acı çektirir onlara. Alttan alamaz bir türlü, çekişir sürekli. Kendisini anlamasından yakınır, halbuki oda ailesini anlamıyordur o esnada. Sanki bir ailesi daha olabilecekmiş gibi davranır. Bazısı dostunu, arkadaşını küçücük bir sebepten dolayı kırar ; kaybeder onu. Bazen de elinin tersiyle iter dost elini sebepsiz yere. Yani kısacası değerini bilmek lazım hayatın. Hayat gerçekten çok kısa… Yaşamanın, aldığımız nefesin ve hala bedenimizde olan ruhun değerini bilmeli. Unutmamak gerek : Bir tekrarı daha yok bu hayatın, erteleme hayatı ve küçücük bir yaşanma ihtimali olan isteklerini. Onun için şairin dediği gibi  : Farkında olmalı insan / Kendisinin, hayatın olayların, gidişatın farkında olmalı /  Farkı fark etmeli, fark ettiğini de fark ettirmemeli bazen / Bir damlacık sudan nasıl yaratıldığını fark etmeli / Anne karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını ve en sonunda bir metre karelik yere nasıl sığmak zorunda kalacağını fark etmeli / Şu çok geniş görünen dünyanın, ahirete nispetle anne karnı gibi olduğunu fark etmeli / Henüz bebekken “Dünya Benim” dercesine avuçlarının sımsıkı kapalı olduğunu, ölürken de aynı avuçların “Her Şeyi Bırakıp Gidiyorum İşte” dercesine apaçık kaldığını fark etmeli /  Ve kefenin cebinin bulunmadığını fark etmeli /  Baskın yeteneğini fark etmeli sonra / Azrail’in her an sürpriz yapabileceğini nasıl yaşarsa öyle öleceğini fark etmeli insan ve ölmeden evvel ölebilmeli / Hayvanların yolda, kaldırımda, çöplükte ama kendisinin güzel hazırlanmış mükemmel bir sofrada yemek yediğini fark etmeli / Eşref-İ Mahlukat (Yaratılmışların En Güzeli) olduğunu fark etmeli, Ve ona göre yaşamalı /  Gülün hemen dibindeki dikeni, dikenin hemen yanı başındaki gülü fark etmeli /  Eşine “Seni Çok Seviyorum.” demenin mutluluk yolundaki müthiş gücünü fark etmeli / Dolabında asılı 25 gömleğinin sadece üçünü giydiğini ama arka sokaktaki komşusunun o beğenilmeyen gömleklere muhtaç olduğunu fark etmeli /  Zenginliğin ve bereketin sofradayken önünde biriken ekmek kırıntılarını yemekte gizlendiğini fark etmeli / Ömür dediğin üç gündür: Dün geldi geçti, yarın meçhuldür,  halde Ömür dediğin bir gündür, o da bugündür.

                 İşte böyledir hayat dostlar, insanlar büyük umutlarla dolu olarak türlü tutkularla atılırlar hayata. Genel amaç mutlu olmaktır. Kimi insanlar mutluluk denen şeyi kendilerinden ayrı ve çok uzak bir varlık sanarak elde etme hayaliyle yaşarlar. Hayatımızı yaşarken bazen pişman olduğumuz bazen de “İyi ki yapmışım.” dediğimiz şeyler yaşarız. Bu yaptığımız şeyler yaşam kalitemizi belirleyen unsurlardır. Eğer hayatımızda iyi ki yapmışım dediğimiz şeyler çoğunluktaysa yaşamımızı kaliteli bir şekilde yaşadığımızı gösterir. Keşke yapmasaydım dediğimiz şeyler varsa bu da bizim mutsuz olduğumuzu ifade eder. Bunun için yaşamımızı mümkün olduğunca kaliteli yaşamalı, yapamadığımız şeylere üzüleceğimize onları gerçekleştirmek için çalışmalı ve bunun için yaşamalıyız. Böylece yaşamımızda daha mutlu biri olacak ve etrafımızdaki kişileri de mutlu edeceğiz.   Yaşamımızdaki en önemli unsur ailemizdir. Onların kıymetini bilerek yaşayalım. Onlara mümkün olan en çok zamanı ayıralım. Bu sayede hem onları hem de kendimizi mutlu etmiş oluruz. Bir gün mutlaka öleceğiz. Eğer bunları yaparsak mutlu bir şekilde bu dünyadan ayrılırız. Hatta yaptığımız iyiliklerle de çevremizde saygıyla hatırlanan bir kişi oluruz. Hayatı ihmal etmeden dolu dolu yaşayarak mutlu bir ömür geçirebiliriz.’’ Mutlu olmak istiyorsan gururu bırak, gönüller almaya bak. İnsan, kendi saadetinin mimarıdır. İnsanlar tüm isteklerine kavuştukları zaman mutlu olamazlar. Mutluluğun değerini, onu kaybettikten sonra anlarız. Mutlu olmak istiyorsak hayatın cisimde değil, ruhta olduğuna inanmalıyız. İnsan mutluluğun en büyüğüne ancak öteki insanlara iyilik yapmakla kavuşabilir. İnsan dünyada ancak dünyaya boş verdiği zaman mutlu olur. Evet değerli okurlar ve sevgili  dostlar, güller hep ellerinizde açsın, ama dikenleri batmasın. Sevda hep sizi bulsun ama sizi yaralamasın. Mutluluk hep yüreğinize dolsun, sevgiyle, sağlıkla, dostça kalın,  hoşca kalın.

Veli VERGİLİ    :     v.vergili59@hotmail.com      :                     Tel :05064189664

4129 kez okundu.

HAYATI DOLU DOLU YAŞAMAK – Veli VERGİLİ

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Yığılcanın Sesi Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Reklam