ŞÜKÜR KAVUŞTURANA

service


    Değerli okurlarım, uzun bir aradan sonra sizlerle buluşmanın mutluluğunu yaşıyorum. Bundan sonra imkânlar el verdikçe Yığılca’nın sesi gazetesinde köşe yazılarımı yazacağım. Yazımın sonunda da sizlere kendi yazdığım şiirlerimi paylaşacağım.

Sevgili okurlarım önce sizlere beni tanımayanlar için kısaca kendimi tanıtmak isterim.

Ben Sabri Arıkan 1965 Düzce’nin Yığılca ilçesi doğumluyum, evli ve iki çocuk babasıyım. 1982 Yılında Karadeniz Ereğli’de simit satmakla başlayan gurbet yolculuğum, 1985 Yılında askere gitmem ve 1987 Yılında İstanbul maceram ile

devam etti. Halen İstanbul’da ikamet etmekteyim. İstanbul’daki çalışma

hayatımda 13 Yıl Eczacıbaşı Vitra, 13 Yıl Kale grubu Kalekim’de görev yaptım.

Bunların yanında yerel radyolarda program ve ilçemin yerel gazetesinde köşe yazarlığı, televizyon dizilerinde ve sinema filmlerinde 50’den fazla projede yer aldım.

Çocukluk yıllarımdan başlayan şiir yolculuğu günümüze kadar geldi ve bundan sonra da Rabbimin izni ile devam edecek. İlk kitabım olan “Git Artık Benden” isimli kitabımı 2010 yılında çıkarttım. İkinci kitabım ise “Üşüyorum Anne” oldu. Yazmış olduğum şiirler genellikle memleketime olan özlemimden kaynaklanan, memleket şiirleri, güncel olaylar, arkadaş ve dost sohbet ortamlarında dinlediğim yaşanmış hikâyeler ve yaşadığım olaylar ilham kaynağım oldu. Yaklaşık bu güne kadar 500’ü aşkın şiirim bulunmaktadır. Üşüyorum Anne isimli kitabımda yer verdiğim belli başlı şiirler;

Cumhurbaşkanımızın şahsına yazmış olduğum, memleketime yazdığım, deprem konulu, 15 Temmuz adına, şehitlerimize ve diğer türlerde şiirlerim de vardır.

Hedefim ömrüm yeterse 3.kitabımı da çıkartıp göçüp gideceğim bu dünyada

kalıcı eserler bırakmaktır.

Sevgili okurlarım bu haftaki yazımı kendimi tanıtmak için yazdım bundan sonra da günlük olaylar ve ilçemiz hakkında siyasete bulaşmadan köşe yazılarında buluşmak dileğiyle Allaha emanet olun.

Bu haftaki şiirim kitabıma ismini verdiğim şiiridir umarım beğenirsiniz.

ÜŞÜYORUM ANNE

Üşüyorum Anne

Ayakuçlarından başımın üstüne kadar

Ağustosta ayaz yemiş gibiyim

Yüreğim buruk, bıraktım kendimi artık

Bir daha dönüşü olmayan yollara gidiyorum Anne

Üşüyorum Anne

Ya bir vedaya bu hazırlık

Ya söndürme yüreğimin yangınlarını

Ya da sessiz haykırışlarımın dile gelişi

Bir daha dönüşü olmayan yollara gidiyorum Anne

Üşüyorum Anne

Kimseye derdimi anlatamadan

Kimse beni anlamadan

Kırgınlıklarımı da yanıma alarak

Bir daha dönüşü olmayan yollara gidiyorum Anne

Üşüyorum Anne

Bir veda busesi gönder yanaklarıma

O kadar muhtacım ki duana ve sana

Bir ses ver ne olur haykırışlarıma

Bir daha dönüşü olmayan yollara gidiyorum Anne

Üşüyorum Anne

Ne mutlu bir gün gördüm

Nede kahkahalar atabildim hayatım boyunca

Ben bir defa değil her gün öldüm

Bir daha dönüşü olmayan yollara gidiyorum Anne

Üşüyorum Anne

Ne olur sımsıkı sar beni

Merhametli kucağına alıver beni

O sımsıcak sevginle ısıt beni

Bir daha dönüşü olmayan yollara gidiyorum Anne

Üşüyorum Anne

Bak yine sabah oluyor

Oğlun yine uykusuz oğlun yine yorgun

Umutsuzca bakıyor gökyüzündeki yıldızlara

Hafif hafif meltem vuruyor gözünden düşen yaşlara

Bir daha dönüşü olmayan yollara gidiyorum Anne

Üşüyorum Anne

Dört duvarlar ardına sıkışmış gibiyim

Ben bu hayattan ertelenmiş gibiyim

Bu dünya denen viranede altın kafeste kuş gibiyim

Bir daha dönüşü olmayan yollara gidiyorum Anne

Üşüyorum Anne

Ayaklarımda kalmadı derman

Elden bir şey gelmez böyle yazılmış ferman

Bana lazım olan üç ihlas bir Fatiha’n

Bir daha dönüşü olmayan yollara gidiyorum Anne

4079 kez okundu.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
ŞÜKÜR KAVUŞTURANA

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Yığılcanın Sesi Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!