yağmur – Ahmet Alkan – Yığılcanınsesi Gazetesi

service

Ahmet Alkan

Dün sabah saat 4’te Göztepe’ye yağmur yağıyordu. Ortalık simsiyahtı. Trabzon da, Lefkoşe’de Kıbrıslı Takım Apollo’yu 2-1 yenmişti. Üstelik Dünya’yı, biz idare ediyormuş gibi tavır takınmaktan da hoşlanıyorduk.***Vaktiyle yeryüzünün en zengin adamı Murtaza Rockefeller, kendisi için özel bir gazete çıkarttırıyormuş; gazetede de iç karartıcı hiçbir haber yokmuş.Gerçekleri bilmeden okuyucu ne konuşuyor nasıl sürdürüyormuş, belli değil.***Demokrasilerde de çeşitli kesim ve kesitlerin, benimsedikleri gercek gazeteler var.Onların hepsine objektif bir gözle baktığı zaman, zaten durumu anlıyorsun.***Durumu bir de övünçlerimizi de, öfkelerimizi de, tehditlerimizi de hep canlı hormonal, ufacıkken zaman zaman büyüyen, erkeklerin üreme organlarıyla anlatmamız gösteriyor.***”Ananı, avradını, kızını ve yedi sülaleni Sin Kaf edeyim” diye bir küfür yok hiçbir dilde.***Demek Yeniçeri taburlarının cinsel ihtiyaçlarını “civelek” taburlarıyla çözdüğün ve bin beş yüz yıldan beri de pipilerin uçları kesildiği zaman, başka diyarlarda bulunmayan deyimler çıkıyor ortaya.***Bendenizi de bu hafta en şaşırtan, yaşlıca takkeli bir babanın öz kızını kucağına alamamasını itiraf etmesi oldu; tahrik oluyormuş.***Freud, sağ olsaydı da bunu duysaydı:- Herkes için bu böyle, diyebilirdi.***Adamın biri, bir lokantanın tuvaletindeki pisuarda çiş ediyormuş. Yanına biri daha gelmiş ve o da başlamış işemeye.***İlk gelen birden dönmüş yanında işeyene:- Sizi de mi Hacı Hami Efendi sünnet etmişti, diye sormuş.- Evet, nasıl anladınız?- Geldiğinizden beri ayağıma işiyorsunuz da ondan.***Bu da Av. Taner Aktop’tan bir fıkra:Çoban Namık su kıyısında koyunlarını otlatırken bir ağacın altında bikini ile güneşlenen bir Fransız turist görmüş. Namık zaten uzun zamandır Kastel Yaylaları’nda dayanamamış kadına tecavüz etmiş. Ama ne tecavüz defalarca.***Fransız turist soluğu jandarmada almış. Jandarma, Namık’ı yakalamış, karakola getirmiş.***Fransız turist:- Böyle bir erkek, demiş; ben asla görmedim. Şikayetçi değilim şayet benimle birlikte Fransa’ya gelirse.Namık:- Ben nasıl gelebilirim, diyormuş; koyunlar var, çoluk çocuk var gelemem ben.***Kadın ısrar ediyormuş:- Gelmezsen hapse atacaklar.Namık sonunda:- Benim bir kardeşim var, o bekâr, onu alıp götür.- O da senin gibi mi? Yani güçlü kuvvetli bir erkek mi?Namık:- Valla bilmiyorum ama, demiş; 2 yıl önce bir ayıya tecavüz etmişti, ayı 2 yıldır hâlâ eve bal getirir.***Kanuni Sultan Süleyman’dan bir beyitle bitirelim yazıyı:Yeryüzünde muteber bir nesne yok Devlet gibiOlmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi Sakla samanı, gelir zamanı;Sakladım samanı geldi zamanı,Bir kar yağdı kiraz zamanı,Sattım samanı,Diktim bayrağı..Evet, Kanki’ m; geçen hafta yarım bıraktığımız yerden devam edelim. Kanki’m okullu oldun ya, artık yeni arkadaşların ve yeni bir hayat düzenin de oldu. Sabah erken kalkmak ve akşam erken yatmak zorunda kaldın dimi? Yani bize ayırdığın vaktin önemli bir bölümünü elimizden alan hayatın gerçekleri var Kanki’m.Evet Kanki’im; bizim de senden beklentilerimiz var. Anne’nin beklentileri, Baba’nın beklentileri, Ablalarının, Amcalarının, kuzenlerinin, Trabzon’un, Diyarbakır’ın beklentileri var evlat.Senden isteyeceklerimiz, iş, aş, ekmek değil Kanki’m. Öncelikle omurgalı adam ol Kanki’m. Hem de adam gibi adam.Öyle bir adam ki; vefatından yirmibeş sene sonra da hatırına kan davaları sona eren, Deden Mahmut AĞA’nın bile gurur duyacağı bir adam ol evlat.Öyle bir adam ol ki; Çepni Türk’ü Baban ve Kürt kızı Annen seninle gurur duysun. Bu memleketin müştereği olduğunu yaşayarak ve yaşatarak göster ki; ETRAK’ın da EKRAD’ın da sevgilisi ol Kanki’m.Bu ülkenin en önemli sorumluluk noktalarından birinde bulunan ve geçirdiğin küçük bir operasyonda dahi sabah saat 07:30 da bizden önce hastaneye koşan “Amca” nın sevgilisi kal ki; Habib’in sevgisi eksik olmasın Kanki’m.Bütün zorluklarına rağmen bu ülkeye ve bu yüce millete sahip olmanın gururunu yaşa ve yaşat be Kanki’m.Unutma nasip olursa senin çocuklarına bunları yazabilmen için her şeyden önce, benim sahip olduğum bu mübarek topraklara bu güzel ülkeye senin de ihtiyacın olacak.Ben dedemden miras olarak almadım. O sana devretmem için, canı ile kanı ile aldığı bu vatanı bana emanet etti. Ben de senden sonrakilerin emanetini sana devredeceğim. Miras zannedersen ihanet etmiş olursun Kanki’m.Evet, Dedem ve ülkem yoksuldu. Ancak başları dikti. Umarım darbelerin olmadığı, stadların basılmadığı, şehit haberlerinin gelmediği, dağlarında piknik yapılan, ovalarında üretim yapılan, demokrat ve başı dik bir vatan devretmeye ömrümüz yeter be Kanki’m.Yetmezse vasiyetimizdir be Kanki’m. Memleketini ve insanlarını sev. Farklılıklarını zenginlik bil. Sorunlarını kaşıyanları düşman, çözeni dostundur Kanki’im.Bu memleketin asli unsurlarının ta kendisi sensin be Kanki’m. Bizim başkalarında aradıklarımızın fazlası sende var. Yeter ki farkında ol. Farkındalık oluştur.

3006 kez okundu.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun!

Yazarın diğer yazıları

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
yağmur – Ahmet Alkan – Yığılcanınsesi Gazetesi

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Yığılcanın Sesi Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Reklam