Veli VERGİLİ

ÇEVREYİ KORUMAK İBADETTİR – Veli VERGİLİ

service

      Değerli Okuyucular, Sevgili Dostlar, canlıların içerisinde yaşadıkları ortama çevre denir. Hem canlılar hem de cansız maddeler çevreyi oluşturmaktadır. Cansız maddeler olarak hava, su ve toprak gibi unsurlar yer alır. Canlılar arasında ise insan, hayvan ve bitkiler bulunur. Doğal çevre olmazsa insan nefes alacak oksijenden mahrum kalır, diğer hayvanlar yaşam alanı bulamaz. Çevre bu nedenle tüm canlılar için çok büyük bir gereksinimdir. Tüm canlılar için büyük önem taşıyan doğal çevreyi korumakla ilgili atalarımızın: “Bağa bak üzüm olsun, yemeye yüzün olsun. Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur. Sağlıklı yaşam, sağlıklı çevre ile olur. Çevreni temiz tut, yeşili koru. Yarının doğası bugünden yaratılır. Biz doğayı korudukça doğada bizi korur. En büyük zenginlik, doğa zenginliğidir. ” sözleri kulağımıza küpe olmalıdır.

            Değerli Okuyucular, yazımın başlığında ” Çevreyi Korumak İbadettir ” derken bunu Yüce Allah’ımızın peygamberimiz vasıtasıyla gönderdiği yüce kitabı Kur’an-ı  Kerim’deki ayetlere göre söyledim. Kamer süresi 49. ayet mealinde: Gerçekten biz her şeyi bir ölçü ve dengede yarattık. Hicr süresi 19. ayet mealinde: Yeri de yaydık. Ona sabit dağlar yerleştirdik. Rahman süresi 8. ayet mealinde ise : Sakın dengeyi bozmayın ayetleri sadece bunlardan birkaçıdır. Peygamberimizin de bu konuda yüzlerce hadisi vardır. Hele şu olay bizim için büyük önem taşımaktadır. Bir gün Resûlullah (s.a.v) Efendimiz ‘in yanından bir cenaze geçmişti. Efendimiz (s.a.v):“Rahata ermiş ya da kendisinden kurtulunmuş. ” buyurdu. Sahabeler:“ Ey Allah’ın Resulü, rahata ermiş ya da kendisinden kurtulunmuş, ifadesinden kastınız nedir?” diye sordular. Rasûlullah (s.a.v):“Mü’min bir kul vefât ettiğinde dünyanın yorgunluğundan ve sıkıntılarından rahatlayıp Allah’ın rahmetine kavuşur. Günahkâr ve kötü biri öldüğünde ise insanlar, beldeler, ağaçlar ve hayvanlar onun şerrinden kurtulup rahata ererler. ” buyurdu. 

             Son yıllarda Türkiye’nin ve ilçemizin dağı taşı dilim dilim kesilip inşaat malzemesi, mermer ve çimento malzemesi olarak kullanılmaya başlandı. Dev iş makineleri, kamyonlar, vinçler, bantlar ormanların koynunda homurdanarak çalışıyor. Binlerce yıldır Anadolu insanına yaşam alanı oluşturan tepeler, yaylalar,  koyaklar, ovalar, vadiler birer birer işlevini yitiriyor. Yetkililer “Buralar orman değil, Allah’ın taşı. ” diyerek milyonlarca yıllık jeolojik yapıyı bir çırpıda yok etmesi için birilerine peşkeş çekiyor. İlçemizde 1990’lı yıllardan sonra bu çevre felaketiyle tanışmaya başladı. Şu anda taş, mermer ocakları ve çimento fabrikasının kirliliğinden ilçemiz halkı da nasibini almaya başladı. Devlet vergi vb. yollarla bunlardan alacağını alıyor. Maalesef taşını toprağını el alıyor, tozu dumanı kirliliği bize kalıyor. Doğanın dengesi bozuldukça doğa olayları değişiyor. Bunun canlı örneğini şu anda yaşıyoruz. İnsanlar kar duasına çıkmaya başladı. Kış geldi ama numunesi beyaz örtüyle tanışamadık. Bu mevsim şartlarıyla geçimini sağlayanlar hayal kırıklığı yaşıyor. Öyle görünüyor ki doğa bizden intikamını alıyor. Ne demişler: Allah affeder, lakin doğa affetmez.                             

                Değerli Okuyucular, Sevgili Dostlar, bir zamanlar “Saklıkent, Yeşil Vadi, Çayırlı” gibi isimler verdiğimiz cennet beldemizin geleceği bu taş, mermer ocakları ve çimento fabrikası yüzünden pek aydınlık görünmüyor ancak insanlarımızın da çevreyi kirletmede onlardan aşağı kalır yanı yok. Bir grup emekli arkadaşlarla bu hafta bazı turistik yerlere gezi yaptık. Sosyal medyada da paylaştığımız gibi gördüklerimiz çevre kirliliğini hayvanlar bile yapmıyor. Köylerimizin her birinin dere yataklarında kırlarında çöp dağları oluşmuş. Kırları, suları, havayı ve tabiî manzarayı kirletmek, yerlere çöp ve pislik atmak insanlık şeref ve haysiyetine yakışmayan bir davranıştır. Hem kendimizi hem de başkalarını düşünmemektir. Hâlbuki müslümanlar, kirlettiği yerlerden başkalarının huzursuz olacağını ve tabiatın güzelliğinin bozulacağını düşünüp çevre temizliğini bir ibadet olarak görmelidir; Yedikleri çerez artıklarını, şişe, konserve kutularını, kâğıt, paket artığı gibi kirletici şeyleri caddelere, sokaklara, piknik yerlerine atmamalıdır. Allah bizi bir çevre içinde  çevre ile birlikte var etmiştir. Buna zarar vermek en büyük günahtır. Tüm dostlarım ve okuyucularım bu günahtan uzak olsun. Temiz bir çevrede sevgi ile kalın, dostça kalın; hoşça kalın. 

2104 kez okundu.

ÇEVREYİ KORUMAK İBADETTİR – Veli VERGİLİ

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Yığılcanın Sesi Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!