Veli VERGİLİ

DOĞRULUK VE DÜRÜSTLÜK – Veli VERGİLİ

service

              Değerli Okuyucularım,  Sevgili Dostlar, 15 Şubat 2021’de Yığılcanın  Sesi gazetesinde bu köşede yazmaya başladım. Bu haftaki yazım 27. Sayı olduğu için altı ay gibi bir zaman geride kaldı. Yazılarımda okuyucularıma hep gerçekleri yazmaya çalıştım. Bazı yazılarda uzmanların fikirlerini paylaşıp sizlere yardımcı olmaya çalıştım. Ahmet ALKAN medyaya herhangi bir karşılık beklemeden yazacağım sözünü verdim için sağlığım elverdiğince dürüstçe doğruları yazmaya devam edeceğim. Hayatımızda bizi diğer insanlardan ayıran bazı sıfatlarımız vardır. Bizleri sıradan insan olmaktan uzaklaştıran bu sıfatlar, bize diğer insanların karşısında artı katar. Doğruluk ve dürüstlük  bu sıfatlardan bir tanesidir. Burada lafta doğru ve dürüst olmaktan bahsetmiyorum ki eminim sorsak çoğu insan kendini doğru ve dürüst olarak tanımlar. Ama özüne baktığımızda hiç de öyle olmadığını görürüz. İnsanların doğruluğu yaptıkları işle değil, davranışlarıyla ölçülür. Örneğin Peygamber Efendimiz. Doğruluk ve dürüstlüğü ile tüm insanların gönlünü fethetmiştir. Ona inanmayanlar dahi onun asla yalan söylemeceğini çok iyi biliyorlardı. Onun için peygamberimize ‘’Muhammed’ül Emin ‘’ demişlerdir. Dünyada birçok insan dürüstlüğü ve doğruluğu ile bir yerlere, belli makamlara gelmişlerdir. Hele bu insanların gönüllerindeki makamı tarif edilemez. Yunus Emre, Mevlana bizlere her zaman doğru yolda ilerlememizi öğütlemişlerdir.

Doğru dürüst olanlar kazanır her yerde,

   Doğruluk, dürüstlük çaredir her derde.

Bu kişiler alkışı hak eder gökte ve yerde.

Yaptığın işlerde doğru dürüst oldun mu?

            Şairin dediği gibi doğru ve dürüst olanlar hem bu dünyada hem Ahret dediğimiz öbür dünyada bunun semeresini görürler. Yüce kitabımız Kuran’ı Kerim’in birçok ayetinde doğruluk ve dürüstlük anlatılır. Yüce Allah’ımız bu konuda: ‘’ Emre olunduğu gibi dosdoğru olun demiştir. ’’ Peygamberimizde hadislerinde ‘’Bizi aldatan bizden değildir demiştir. ’’ Doğru olan milletler hem içtimai hem de iktisadi bakımdan yükselirler ve daima ayakta dururlar. Doğruluktan uzaklaşmış insanlardan meydana gelen toplumlar manen hastadır. Böyleleri itimat yerine daima itimatsızlık toplarlar. Bunun için atalarımız: ‘’Yalancının mumu yatsıya kadar yanar, yalancının evi yanmış kimse inanmamış. ” atasözlerini söylemişlerdir. 1989 ile 1998 yılları arasında müzik öğretmenliği yaptığım dönemde öğrencilerime öğrettiğim yalancı çoban adlı şarkı  buna güzel bir örnek. Evvel zaman içinde bir yalancı çoban varmış. Sürüsünü alarak, kavalını çalarak çıkmış bir gün kırlara, çiçekli bayırlara.  Aklına bir gün yalancılık gelmiş. Kurt var diye bağırmış, köy halkını çağırmış. Sopayı kapan koşmuş fakat kurt falan yokmuş. Herkes kızmış söylenmiş, çoban gülmüş, eğlenmiş. Günler geçmiş aradan, esirgesin yaradan. Bir gün kurt çıkıp gelmiş, çobanı korku almış. Kurt var diye bağırmış, köy halkını çağırmış. Bu defa kimse gelmemiş, yalancıyı kurt yemiş. Bu masaldaki gibi yalandan da olsa insanları kandırmak doğru değildir. Her şeyde doğru olup dürüstlüğü şiar edinmeliyiz.

       Değerli Okuyucular, günlük hayatımızda, yaşantımızda  doğruluk ve dürüstlük çok önem vermeliyiz. Hayatta zaman zaman maalesef çiğnediğimiz birtakım kurallar vardır. Doğruluk ve dürüstlük ise asla taviz verilmeyecek bir sıfattır. Ne zaman ki insanların güvenini kaybedersek yaşamımızda da bir anlam kalmaz. Unutmayalım ki güven zor elde  edilir, çabuk kaybedilir. Doğruluk ve dürüstlük kavramlarını biraz açmak gerekirse her zaman verdiği sözün arkasında duran, kimseye yalan söylemeyen, hatalarını kabul eden ve dersler çıkaran, insanlara karşı saygılı olan bir insanın davranışlarını örnek verebiliriz. Doğru ve dürüst insanlar çevrelerine her zaman faydalı davranışlar sergiledikleri için diğer insanlardan da fayda görürler ve sevilirler. Doğru olmaktan maksat sözde, davranışlarda, iş ve eylemlerde doğru ve dürüst olmaktır. Özü ve sözü doğru olan insanlar, güvenilir ve sevilen kimselerdir. Bazı gerçekler sonradan anlaşıldığında yalan söyleyenlerin ruh halini düşünemiyorum. Fıkrada olduğu gibi.

Nasrettin Hoca’nın canı bir gün etlice bir yahni ister. Kasabadan gidip bir okka et alır, eve gönderir.

Hoca’nın karısı yahniyi pişirirken komşuları çıkagelir. Gözü gönlü tok, eli açık olan kadıncağız komşularına yahni ikram eder. Komşular, yemeğin tamamını yiyip bitirir ve dönerler evlerine.

Bütün gün yahni özlemiyle akşamı zor eden hoca evine döner. İştahla oturur sofraya. Biraz sonra karısı önüne bir tabak bulgur aşıyla bir kaşık koymaz mı? Hoca hiddetlenerek sorar ne olup bittiğini.

“Hoca Efendi, eti bizim Tekir yedi.” der karısı. Bu sözü duyan hoca sinirlenerek eline bir sopa alır ve Tekir kediyi aramaya koyulur. Bir süre sonra Tekir görünür, bir deri bir kemik. Yürüyecek gücü yok, iskelet gibi… Hoca şaşkın : “Hatun, yahnilik eti şu bizim Tekir mi yedi, diyerek kediyi tartar. Tekir bir kilo gelince hanımına ‘’ Tekir eti yediyse bizim et nerede diye sitemde bulunur. ”

          Değerli Dostlar, Sevgili Okurlar, günümüzde maalesef doğruluk ve dürüstlük toplum olarak doğru uygulanmıyor. Pazara gidiyorsun satıcının önü ile tezgah arasındaki ürünler farklı. Üretici fındık topluyor ya kurutmadan ya da vaktinden önce ürünü topluyor. Bazı süt üreticilerinin sütlerine su kattığı söyleniyor. Terayağı alıyoruz bazen içinden başka şeyler çıkıyor. Bal üretiyoruz çoğu üreticinin arılara bal yapması için glikoz verdiği söyleniyor. Toplum olarak böyle yaptığımız sürece akşam sabah beş vakite beş vakit eklesek Ramazan orucu, Muharrem orucu tutsak, hacca gidip gelsek hiçbir anlamı yok. Gerçek müslümanlık hak yememek, doğru ve dürüst olmakla yaşanılır. ‘’Kişi hacı olmaz gitmekle Mekke’ye / Eşek derviş olmaz taş taşımakla tekkeye. ” onun için ben doğruları söylemeye çalıştım, okuyup bir hisse alanlara ne mutlu. Biz doğru söyleyelim varsın bizi dokuz köyden kovsunlar. Sağlıkla, insanca, dostça, sevgiyle kalın, hoşca kalın. Doğruluktan şaşmayalım. Doğrunu yardımcısı Allah’tır.

Veli VERGİLİ    :     v.vergili59@hotmail.com      :                     Tel :05064189664

3695 kez okundu.

DOĞRULUK VE DÜRÜSTLÜK – Veli VERGİLİ

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Yığılcanın Sesi Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!