Veli VERGİLİ

YAZIN GÖLGE HOŞ KIŞIN ÇUVAL BOŞ – Veli VERGİLİ

service

                Değerli Okuyucular, Sevgili Dostlar, geçen haftaki yazımın sonunda hayat korkunun bittiği yerde başlar demiştim. On dört günlük korkunun sonunda tekrar yaşamaya başladık. Hayat ileriye doğru yaşanır, geriye bakarak anlaşılır. Hayat acımasız bir öğretmendir. Önce sınav yapar, sonra ders verir. Hayat çoğu kez istediklerimizi vermez ama bizden istediklerini hep alır. Bazen bir kelebeğin ömrü kadardır hayat. Ne kırmaya gelir ne de kırılmaya. Hayat sana arka arkaya dikenlerini gösteriyorsa sakın üzülme, aksine sevin. Çünkü çok yakında gülü de gösterecektir. Hayat dediğin bir bardak çay insan sadece bir kesme şeker. Karıştırınca hayattan tat aldığını sanırsın. Oysaki hayatın seni erittiğini tükenince anlarsın.Şu fani dünyada yaşamayı bilmezsek yaşamanın ne anlamı kalır. Hayatı ya yaşarsın ya da yazarsın ben de hem yaşayıp hem yazmaya devam ediyorum. Hayatla ilgili bu güzel sözlerden sonra güzel bir atasözü ile bu haftaki yazıma başlıyorum. “Yazın gölge hoş kışın çuval boş.”

.            Canlılar için yazın çalışma, kazanma günleridir. Bu zamanlarda çalışmayıp keyiflerine bakanlar, gününü gün ederler. Kışın zor şartlarında yiyecek bulamazlar, sıkıntıya düşer ve ona buna avuç açarlar.  Gençliğinde çalışmayıp tembel tembel oturan, eğlenceye dalan, mal-mülk edinmeyen, kazanç sağlamayan kimse hastalığında ya da yaşlılığında çok sıkıntı çeker. Tarımla uğraşanların hasat zamanı, yaz mevsimidir. Tarlalar, bahçeler, baharda ekilmeye hazırlanır, sürülür, tohum ekilir, ilaçlanır. Yazın olgunlaşan ürünler toplanır, temizlenir, ayıklanır, satılır veya  kış için depolanır. Böylece insan zamanında çalışarak sıkıntılı günleri için birikim yapmış olur, o günler gelip çattığında da sıkıntı çekmez. Yaz günlerine benzetilen gençlik günleri, insanların kış mevsimine yani yaşlılık günlerine hazırlanma günleridir.  Her yazın bir de kışı  vardır. İnsanın yaşlılığı da böyledir. Gençken çok olan enerji, sağlıklı olma durumu ve umutlar, yavaş yavaş insanı terk eder. Yerini hastalık, halsizlik ve bıkkınlık alır.  Bu sebeple insan enerji ve sağlık dolu gençlik günlerini, hayal kurarak  toto, loto, piyango ile geçirmek yerine kış günleri için çalışmalı, birikim yapmalı ki  işte o zaman yaşlılık günlerinde rahat bir yaşam sürebilir. Kimse çalışmadan, alın teri dökmeden bir yere gelemez, şans eseri gelse bile, geldiği yerde tutunamaz, orada kalamaz. Ancak bilgisi, çabası, birikimi ve kişiliği ile geldiği yeri hak ettiğini ispatlarsa insanlar ona saygı gösterir o da ulaştığı yerde rahat eder. Öyleyse her şeyin tozpembe göründüğü ve  yaşamın tadını çıkarmaya davet eden yaz mevsimine kanmamalı, gençlik günlerini iyi değerlendirmeli. Yaşlılığını rahat geçirmek için yazı gölgede geçirmeyip kış için çuvalı doldurmalıdır. Aksi halde  masaldaki ağustos böceğinin durumuna düşmekten kurtulamayız.

              Sıcak bir yaz günü ağustos böceği gönlünce kemanını çalıyor, şarkı söylüyor ve eğleniyormuş. Kendisi bu şekilde keyfine bakarken çok büyük bir mısır tanesini güçlükle yuvasına taşımaya çalışan karıncayı görmüş. “Neden böyle zahmet çekiyorsun?  Haydi, gel de biraz muhabbet edip eğlenelim!” demiş karıncaya. “Kış için yiyecek biriktirmeye çalışıyorum. Sen de biraz hazırlık yapsan iyi olur. ” demiş karınca. “Neden şimdiden kışı düşünüyorsun ki?” demiş ağustos böceği.  “Şu anda her yer yiyecek dolu. Kışın gelmesine de daha çok var. Bu kadar yorulma ve eğlenmene bak. ” Fakat karınca ağustos böceğini dinlememiş ve çalışmaya devam etmiş. Elbette bir süre sonra kış ayı gelip çatmış. Ağustos böceği çok açmış ancak hiçbir yerde yiyecek bulamamış. Daha sonra aklına arkadaşı karınca gelmiş.  Evine gidip kapısını çalmış ve karıncadan biraz yiyecek istemiş. Karınca, ağustos böceğinin bu halini görünce şaşırmış. “Kış için hiçbir şey biriktirmedin mi?” diye sormuş şaşkınlık içinde. “Yaz boyunca ne yaptın peki?”  “Biliyorsun yiyecek biriktirecek hiç zamanım olmadı. ” demiş ağustos böceği. “Kemanımı çalmakla meşguldüm ve yazın bu kadar çabuk geçeceğini bilemedim.”  “Keman çalıyordun öyle mi? O zaman şimdi de dans et!” demiş karınca ve kapıyı  yüzüne kapamış.“Sürekli eğlenmek yerine gerektiği zaman çalışmayı bilmek de gerekir. Geleceği düşünmeden yaşarsan ileride sıkıntı yaşarsın. Gerektiği zaman çalışmayı bilirsen ileri de rahat edersin.” Bu masal ve sonundaki söz bugüne güvenmeyip yarını düşünmek gerektiğini anlatmaktadır. Ağustos böceği yazın hep günübirlik gölgelerde yaşamış kış gelince çuval boş olduğu için karıncaya ihtiyaç duymuş.

            Değerli okuyucular, ilkbahar geçti, yaz mevsiminin de son ayı olan ağustos ayına girdik. İlçemiz halkının karınca gibi çalıştığı senede en çok yorulduğumuz bir aya girdik. Bazı yerlerde tatmin edici olmasa da fındıklarımızı toplayıp fındık püsküllerine bakarak kurduğumuz hayallerin bazılarını gerçekleştireceğiz. Aza kanaat edip ayağımızı yorganımıza göre uzatmaya çalışacağız. Belki hayallerimiz başka bahara kalabilir lakin yaşadığımıza şükredip azla yetinmeye çalışalım. Her yıl ilçemize gelip fındıklarımızı toplamada istifade ettiğimiz fındık işçileri bölgemize gelmeye başladılar. Bu insanlar ta uzak yollardan üç beş kuruş için geliyor. Bu güne kadar bu insanlardan sorun yaşamadık. Ancak bu, bundan sonra yaşanmayacak anlamına gelmez. Mümkünse malum virüsle ilgili tedbirlerimizi alıp uyanık olalım. Özellikle yangın ve terör bağlantısı olanlar olursa tedbirlerimizi alıp ilgilileri haberdar edelim. Hele bu yangınlarla ilgili yazılan ve anlatılanlardan ders almaya çalışalım. Hala kahve köşelerinde oturup bir bardak çay içmek için akşama kadar oturan yancılara bir sözüm var hiç değilse fındık zamanı çalışın. Çalışmadan geçinmeye çalışan bu insanlara  değil de onların çocuklarına  acıyorum. SYDV’de toplantılara gittiğimde görüyorum ki 20-30-40 yaşındaki gençler yardım için başvuruyor. Sağlığı yerinde olup hiç değilse bu aylarda çalışmayan bu asalaklara yardım etmemek lazım. Devletin her kuruşunda tüyü bitmedik yetimin hakkı var. Hak etmediğiniz bu devlet yardımları ile geçinmeye alışmayıp çalışın helalinden yiyin.Tarlasındaki fındığını toplamak için sabah vakti gidip akşama kadar kızgın güneşin altında çalışan bizlerden ibret alın. Bizler emekliyiz. Fındık olmadan çalışmadan da geçinebiliriz. Ama bu yan gelir bizlere nefes aldırıyor. Bizler bu sıcak günlerde gölgede oturmayıp  kışın daha rahat edelim diye çalışıyoruz. Kahve köşelerinde ağustos böceği gibi oturup gölgeleneceğinize kış hazırlık yapın. Günler çabuk geçer bir bakmışsınız kış gelmiş.

             Bu atasözü bana yıllar önce Yığılca da eğitim-öğretimle ilgili bir toplantıyı hatırlattı. Yığılca’da neden okullarda başarı iyi değil diye konuşurken Çanakkale ve Kurtuluş Savaşlarına örnek verip bu savaşlarda vatan ve millet sevdalıları ön saflarda savaşıp şehit oldular savaşta geri planda kalanlar ise bu gün ülkemizde yaşayanlar. Onlar hep kendini düşünenler. Onlar için devlet batmış, yükselmiş önemli değil onun için bir türlü ileriye gidemiyoruz. Ülkemiz kalkınmıyor demiştim. Bugün Yığılca’da sadece fındığa bakıp çoluk çocuğunun eğitimini düşünmeyenler kaldılar, çocuklarını daha iyi yetiştirmek isteyenler büyük şehirlere gidip onları okutmaya çalışıyorlar demiştim. İşte bu gurbetçilerimiz, fındıklarını toplayıp sattıktan sonra asıl hayatını idame ettikleri ikinci yuvalarına gidecekler. İlçe nufusu açısından bu durum iyi değil ama daha iyi yaşamak ve çocuklarının geleceği önemli. Atatürk’ün dediği gibi : ” Gelecek  çalışkan olanlarındır. ’’ İlçemizde yaşayanlar ise  atasözündeki  yazın gölgesine aldanmayıp kışa hazırlansınlar ki çuvalları dolsun. Unutmayın: ‘’Yazın başı pişenin kışın aşı pişer.” Bu haftaki yazıma son verirken geçen hafta yaptığım uyarıyı tekrar ediyorum. Lütfen aşılarımızı tamamlayıp pandemi kurallarına uyalım. Yazın gölgesine aldanmayıp kışa hazırlıklarımızı yapalım. Herkese bereketli bir fındık sezonu diliyorum. Sağlıkla, dostça kalın. Hoşca kalın. Allah’a emanet olun

        Veli VERGİLİ    :     v.vergili59@hotmail.com      :                     Tel :05064189664

3791 kez okundu.

YAZIN GÖLGE HOŞ KIŞIN ÇUVAL BOŞ – Veli VERGİLİ

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Yığılcanın Sesi Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Reklam