Veli VERGİLİ

EMEKLİLİKTE YAŞAM – Veli VERGİLİ

service

               Değerli Okuyucular, Sevgili Dostlar, insan hayatını önemli ölçüde etkileyen değişimlerden biri de emekliliktir.       Emeklilik, hayatlarını çalışarak sürdüren kişilerin yaşlılık dolayısıyla çalışamayacağı var sayılıp planlı bir şekilde çalışmayı bırakmaları veya  diğer bir tanımla yaşlandıkları zaman rahat yaşamaları için ekonomi ve sağlık yönünden kendilerini  güvence altına almaya çalışmaları olarak da adlandırılabilir. Memur  ve işçi emeklisi bir işte çalışarak, tarım ve esnaf kesimi bağ kur veya isteğe bağlı sigorto pirimi yatırarak emekli olurlar. İnsanın kendini emekliliğe hazırlaması, yolculuk öncesi bavul doldurmaya benzer. Her ikisinde de mutlaka planlarda aksama olur. Ama şu da bir gerçek ki  ne kadar iyi bir plan yaparsan sonuç o kadar güzel olur. Planın sağlamsa  işler ters gittiğinde yeni duruma adapte olabilmek için esneklik kazanmışsın demektir. Yani, nasıl ki yolculuk bitene kadar neyle karşılaşacağını bilemezsen  emeklilik de benzer bir durumdur. Çok detaylı olmasa bile bir emeklilik planı yaptıysan arada yumuşak bir geçişle yeni döneme kolayca adapte olabilirsin.  

              İnsan  hayatı çocukluk, gençlik ve yaşlılık olarak üç genel dönemde incelenebildiği gibi iş hayatı da bir mesleğe hazırlık, mesleği icra etme ve emeklilik olarak üç dönemde incelenebilir. Bireylerin, yukarıda sözü edilen dönemler arası geçişlerde  bir başka ifadeyle yaşamları süresince karşılaşacakları yeni bir durum ya da çevreyle karşılaştıklarında uyum sorunu yaşamaları söz konusudur. Bireylerin karşılaştıkları yeni bir durum ve çevreye uyum sağlamaları sosyalleşme süreci olarak nitelendirilir. Her şeyden önce emekli olan kişinin iş hayatında olduğu gibi zaman planlaması  yoktur. Yapmak istediği işleri kendi planlar. Çalışırken uymak zorunda olduğu iş takvimini artık kendi belirler. Sabah kalkış, gündüz gezme , akşam yatma  vb. günlük hayatındaki kısıtlamalar artık yoktur hayatında. Emekli maaşın iyi, evi arabayı almışsan,çocuklarının da işi tıkırında ise , hanımım getirir üç öğün sıcacık aşını, devlet öder hesabına emekli maaşını, korku yok stres yok dinlersin şimdi başını, iyi ki varsın sağ olasın canım emeklilik…der yaşar gidersin. Eskiden  senede 1 ya da 2 hafta tatil ancak yapabiliyordun. Belki de patronun yıllık tatillerini topluca kullanmanıza izin bile vermiyor ve bunalıyordun. Emekli olduğunda aniden tatil süren 2 haftadan 52 haftaya çıkacak! Eğer gelirin müsaitse, yani emekli maaşın yeterse, 52 hafta olmasa bile en az 1 ay tatil yapabileceksin!  Ama şu da bir gerçek ki düşük bir emekli maaşı ile bırak tatil yapmayı bir sonraki aya borçlu çıkar, kredi kartlarının hesabını yapar, çoğu emekliler gibi marketlerin indirim ve ucuzluk kampanyalarını takip etmeye başlarsın. Şair Ahmet OMURCA’nın dediği gibi :

                                                                               Çok kıstım ama artmadı,                                    Tatil yapmak hayal oldu,

Devlet biraz zam katmadı,                     Gözlerime yaşlar doldu.

Faturalara yetmedi,                                              Ay başına da az kaldı.

Şükür emekli olmuşum.                                  Şükür emekli olmuşum.

                                                                                 `Diyerek emekli olduğuna şükreder, bir sonraki ayın hesabını yaparsın. Uyumayı seviyorsan, emeklilikteki bu değişiklik çok hoşuna gidebilir. Ama bir süre sonra uyumaktan sıkılabilirsin. Evde oturup televizyon izlemek de cazip gelmeyebilir. Hayır işlerine ve derneklere vakit ayırarak tekrar erken kalkmayı deneyebilirsin. Bu korona günlerinde emekli olanların bu hayır ve dernek işlerini yapması da zor. Evden çıksan hanım bağırır efendi maskeni çıkarma çok bekleme, kalabalık yerlerde dolaşma gibi serzenişlerle sokağa çıkman bile kısıtlamalara bağlanmıştır. Evde dursan hanımla televizyonu paylaşamazsın, sokağa çıksan rahat dolaşamazsın . Ah emeklilik sen başa belamısın. Amirlik, müdürlük masada kalır sanki felek muradın alır… Dik dursan da ruhun ufalır, kudretin kıymetin mazide kalır. Baş üstüne deyip selam çakanlar, vereceğin emir için ağzına bakanlar, baykuş gibi olur ağaçkakanlar şimdi nerede. Alacağın toplu para yaramaz işe, bir ev bile alamazsın dokunmaz dişe… Maaşın ise düşer yarı yarıya masal anlatırsın artık çocuklara ve karıya…Emeklilikte hanım da senden sıkılmaya başlar. Bazen onun da maskarası olursun. Temel, emeklilik günlerini  dağ başındaki evinde geçiriyormuş. En büyük zevki de gazete okumak. Ancak gazete alabileceği tek yer, dağın eteğindeki bakkal. Temel’e zor geliyor bu kadar yolu gidip gelmek. Her sabah Fadime’yi gönderiyor günlük gazeteyi alsın diye. Bir gün Fadime’nin canı sıkılıyor, kim alacak her gün her gün bu gazeteleri diyor ve aynı gazeteden 7 tane alıyor. Bir hafta rahatım diyor kendi kendine. Nitekim Temel ne zaman gazete istese, aldığı gazetelerden birini uzatıyor. 4. gün Temel Fadime’yi yanına çağırıyor. Fadime ürküyor biraz, acaba fark etti mi diye? Temel konuşuyor : “Fadime, dünyada ne salak insanlar var, 4 gündür aynı adam, aynı yerdeki ağaca arabasını çarpıyor.” Fıkrada olduğu gibi Fadime’nin maskarası olursun. Başkalarından yardım beklersin. Plansız emekli olanların maalesef sonu böyle. Zaman geçmiyor diye sürekli hayıflanıp dururlar. Bazen arkadaşları ile bir araya gelip parklarda vakit geçirirler. Halk dilinde olduğu gibi hükümet yıkıp hükümet kurarlar. Bir gün iki emekli parkta oturuyor güvercinlere yem atıyormuş. Birinci ihtiyar şu güvercinlere ne zaman yem atsam siyasetçileri hatırlıyorum der. Diğer ihtiyar neden diye sorar. Yerde dolaşırken elimizden yiyor, havalınca tepemize sıçıyorlar, der.

                Bazı işini bilen emekliler çok güzel yaşarlar. Doğada gezip hayatın tadını çıkarırlar. Bazıları ise üretime uzun yıllar boyunca katkıda bulunmanın mükafatını yaşarlar. Emeklilik  hiç de öyle bazılarının düşündüğü gibi boş boş oturmak demek değildir. Aksine, onca yılın öğrenilmiş ve hazmedilmiş bilgilerinin çevreye daha çok yansırıtılması gereken bir süreçtir. Her emeklilik hayalinde olduğu gibi tembellik yapmak, bütün gün kitap okumak, bütün gün televizyon izlemek gibi bir balayı dönemini muhtemelen sen de yaşayacaksın. Önemli olan şey ise, emekli olan kişinin bu  “balayı dönemi”ni kısa keserek dünyaya kalıcı izler bırakmak için bu süreci iyi değerlendirmesidir. Mesela mesleğindeki deneyimlerini anlattığın bir kitap yazabilirsin ya da içinde hapsettiğiniz sanatçı kişiliği ortaya çıkarıp yaratıcılığına zemin hazırlayabilir; resimler yapabilir, şiirler yazabilirsin. Emeklilik döneminin en verimli şekilde geçmesi için planlarını erkenden hazırlamalısın. Burada kendimden örnek vermek istiyorum.Ben kırk yıl çalışıp emekli oldum. Daha iki seneye yakın zamanım vardı. Ancak bu pandemi döneminde iş hayatında fazla faydalı olamayacağımı düşünerek emekli oldum. Yıllar öncesinde hayalini kurduğum gazetede köşe yazısı yazma işine başladım. Haftada iki gün bu yazı işi ile ilgili beyin fırtınası yapıyorum. Böylece insanlara faydalı olduğumu düşünüyorum. Çok eskiden beri yaptığım arıcılık işine devam ediyorum. Bağ bahçe işleri derken zamanın nasıl geçtiğinin hesabını yapmıyorum. Arkadaşlar ve dostlarla gezmeye bile zaman bulamıyorum. Benim gibi bir işle iştigal edenler için emeklilik yeni bir hayat, güzel bir hayat. Bizim gibi emeklilerden devlet istifade etmelidir. Emeklilerin yaşam birikimlerine ve tecrübelerine her zaman değer verilmelidir. Yaşamın her alanında bu birikimlerinden yararlanılması gerekir.            Gazete kitap okur hem de içerim beş çayı, Önüme gelenden artık yemiyorum fırçayı, Unuttum on paralık iş için gönül kırmayı,         İyi ki varsın sağ olasın canım emeklilik.                            İkide bir değişmiyor artık görev yerlerim, Böyle mutluyum unutsa da beni sevenlerim, Korkusuz endişesiz iyi geçiyor günlerim,           iyi ki varsın sağ olasın canım emeklilik…

Şimdi ben ağayım dostlarım hemi de bir paşa, Allah’tan başkasına kulluk etmiyorum haşa, Çok ta hürüm benziyorum kafesten çıkmış kuşa,                                                                        İyi ki varsın sağ olasın canım emeklilik.

                                                                              Evet Değerli Dostlar, emekli olmadan geleceğini planlarsan, ayağını yorganına göre uzatırsan, az ile yetinmeyi öğrenirsen emeklilikte sıkıntı çekmezsin. Tarım kesiminde çalışanlar, bir mesleği olup emeklilikte onu devam ettirenler,  başka kişilere fayda sağlamaya çalışanlar, devlet çapında yerel çalışmalarda yer alanlar, sosyal  işlerle uğraşanlar, eğlenceli etkinliklerde yer alanlar (müzik dinlemek, spor faaliyetleri, sinemaya gitmek veya kitap okumak. ) hayata  İyimser bakanlar emeklilikte sıkıntı çekmezler. Emekliliğin en güzel yanı öbür alem ahiret için hazırlık yapmaya çok zamanımızın olması. Bu dünyanın işi bitmez dostlar. Maalesef bazı emekli olanlar hiç ölmeyecekmiş gibi dünya işine tamah ediyor ; yer,toprak vb. nedenlerle komşularını kırıp hakkına tecavüz ediyor. Bunlara bir sözüm var:  ’’Ey gönül! Unutmaki ölüm var / Sana birde müjdeli sözüm var / Taş atana gül atmaktan vazgeçme /Nasıl olsa ahirette ikinci bölüm var. ” Tüm okuyucularıma ve emekli dostlara selam olsun. Sağlıkla kalın, insanca kalın, dostça kalın, hoşca kalın.

Veli VERGİLİ    :     v.vergili59@hotmail.com      :                     Tel :0506418966

3937 kez okundu.

EMEKLİLİKTE YAŞAM – Veli VERGİLİ

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Yığılcanın Sesi Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Reklam